Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü (ÇAYKUR) bünyesinde 6 aydır mevsimlik çalışan çalışanlar, dün Rize’de ÇAYKUR binası önünde bir araya gelerek personel talebiyle protesto eylemi yaptı.
ANKA’nın haberine göre personel adına konuşan Arhavi Çay Fabrikası çalışanı Hanefi Çiçek şunları söyledi:
‘PERSONEL İLE İLGİLİ İSTEĞİMİZİ YİNELİYORUZ’
“Ülkemizin kötüleşen ekonomik koşullarında bu sürelerde çalışmak hiçbir ihtiyacımızı karşılamaz hale geldi. Geçen yıl Çalışma Bakanı Sayın Vedat Bilgi geçici personel sorununu çözeceğimizi söylemesine rağmen, bizim Bazı kurumlarda geçici personel arkadaşlarımız ekip aldı ancak kurumumuzun çalışanları bu düzenlemeden yararlanamadı.ÇAYKUR her zaman kalabalık ekiplerle işçilerle çalıştı.Kar beyan edildi.Bu nedenle ekip talebimizin kabul edilmemesini asla kabul etmiyoruz. Maddi nedenlerden dolayı yılın 6 ayı tamamen boş kalıyoruz.Bu dönemde ev kiramızı, faturalarımızı, çocuklarımızın okul masraflarını ve daha birçok ihtiyacımızı karşılamamız imkansız hale geliyor.Olamadığımız dönemde ise Çalışıyoruz, borçlarımız birikiyor ve sürekli borçluyuz, büyük acılar yaşıyoruz, çalışırken de geçmiş dönemden kalan borçlarımızı ödemeye çalışıyoruz ve maalesef bu borçları ödeyemiyoruz. Arkadaşlar, aldığımız maaşın önemli bir kısmı vergilere gidiyor. ÇAYKUR’da yetkili olan Öz Besin İş sendikası tüm bu konulara kayıtsız kalarak taleplerimizi dile getirmeyi tercih etti. arızalı. Bu nedenle ÇAYKUR’da çalışan geçici personel olarak ekip talebimizi yüksek sesle yineliyoruz. ÇAYKUR çalışanlarının bu haklı talebinin cevapsız kalmayacağına inanıyoruz.”
‘İŞÇİLERDEN ALDIĞINIZ PARA HARAM VE İĞRENÇ OLMALIDIR’
İYİ Parti Rize Merkez İlçe Belediye Başkan Adayı ve eski ÇAYKUR çalışanı Köksal Toptan şunları söyledi:
“Sizin adınıza hem siyasi temsilcilere hem de sendika temsilcilerine seslenmek istiyorum; siyasi temsilcilerin size bir yıl önce, iki yıl önce takım sözü verdiklerini çok iyi biliyorum. Çalışma Bakanlığı’nı ziyaret ettiler, fotoğraf çektiler, bunu herkesle paylaştılar. sosyal medya ekip çalışmasının başladığını söylüyor.Size sözümü yaptılar ama görüyorum ki seçim geçti ve verdikleri sözlerin hiçbirini tutmadılar.Şimdi sizin adınıza ben onlara söz veriyorum; sizden verilen sözleri tutmanızı ve yerine getirmenizi istiyorum. Siz bu çocukların, bu çalışan kardeşlerimizin haklarını yaptınız, İl Başkanının seçimden önce bir açıklama yaptığını çok iyi hatırlıyorum, ‘En azından sigortalarını iyileştirmeye çalışacağız’ dediler. Biliyorsunuz aradan bir yıl geçti, neden verdiğiniz sözü tutuyorsunuz, şimdi bu Öz Besin İş Sendikasına sesleniyorum, personel kardeşimin sırtından 200 milyona yakın para alıyorsunuz, Avrupalıları geziyorsunuz, geziyorsunuz. Afrikalıları geziyorsunuz, neredesiniz? 5 yıl, 6 yılda, eski parayla 500 trilyona yakın parayı sırtınızdan alıyorsunuz, aldı, aidat aldı, Ankara’daki merkeze verdiler, bina bile yapamadılar. sana misafirhane yapamadılar, Rize’de yapamadılar, yerli hizmet bile yapamadılar, gelip 500 trilyonun hesabını bu Rizeli insana vereceksin, buna vermen lazım. Personelin sırtından aidat toplayan sendikacılar, bu para size haram olsun, yazıklar olsun.”
‘DİRENECEK, SAVAŞACAKSINIZ…’
CHP Rize İl Başkanı Saltuk Deniz şunları söyledi:
“Yaklaşık 2 yıldır takım sorununuzu hep gündeme getirdik, ulusal basına taşıdık, Türkiye’nin gündemine taşıdık. Milletvekilimiz sürekli Meclis’te konuşuyor, bu konuyu gündeme getiriyor. Rize meydanlarında ve tüm ilçelerinde en insani hakkınız olan takımsınız.Sorunun çözüleceğini ifade ettik.Bu insanlara takım vermeyerek aynı zamanda bu insanları işsizliğe mahkûm ediyorsunuz dedik. 6 ay. Bu Anayasanın insanlara tanıdığı en temel hak olan çalışma hakkını, çalışma özgürlüğünü inkar ediyorsunuz. Bu sorunun çözümü örgütlü mücadelenizdedir. Bu sorunun çözümü geleceğinizi dışarıdan temin etmemektir. Direneceksiniz, mücadele edeceksiniz, pes etmeden haklarınızı aramaya devam edeceksiniz. Dün, bugün ve yarın olduğu gibi bu mücadelede de her zaman yanınızda olacağız. Ekipsiz çalışan tüm çalışanlarımız ÇAYKUR’un takım kurma hakkı var. “Birlikte, bunu almalarını sağlayacağız.”
‘6 AYLIK MAAŞIMIZLA NASIL YAŞAYACAĞIZ?’
Bir işçi, “Sayın Cumhurbaşkanımız bize ne söz verdi? ‘Mevsimlik işçi kardeşlerim 9 ay 29 gün çalışacak’ dedi. 180 gün çalışıyoruz Sayın Başkanım, sözünüzü tutun. 6 aylık maaşla nasıl geçineceğiz? Bizim çocuklarımız var, onların okulları var. Biz bununla nasıl geçimimizi sağlayacağız? Cumhurbaşkanımızın bunu duymasını istiyoruz” dedi.
Bir kadın işçi, “Bu çocuğun haklarını çiğneyenler utanmıyor mu? Onların kendi çocukları yok mu? Temizlikçi, boyacı olarak, şantiyelerde çalışarak çocuklarına bakıyorlar. Kanser hastaları var. Kim Gidecekler mi, yeter bu kadar, yıllardır zulme maruz kalmış bu insanlar, orada olduklarını görmüyorlar mı? “Maaş alıyorlar. Ne olacak? O çocuğa ne olacak? Onun geleceğinden korkuyoruz. Bu kadar yeter, hakkımızı versinler” dedi.
Bir başka işçi ise, “Meclis lokantasında 10 liraya karnını doyuranlar şimdi nerede? Buradan sesleniyorum; bu bizim hakkımızdır, bunu ezberleyeceğiz.”
‘OYLARI ALDINIZ, ÇIKARDINIZ’
İşçi kadın, “6 ay çalışamıyoruz. Çalışma hakkımızı elinden alıyorlar, çalışıyor gibi görünüyoruz, çıkıyoruz ve bizi 3-4 ay işe almıyorlar” dedi.
Bir başka işçi ise, “Ben ekmek istiyorum, takım değil, ekmek istiyorum. Çocuğuma 6 ay tok bir hayat veriyoruz, 6 ayı da aç geçiriyoruz. Yetkililer duysun bunu. 6 ay yiyip kalan toplum var mı?” 6 aydır aç mıyım? Takım istemiyorum, ekmek istiyorum.” Emekliliğime 8 yılım var ama fiziksel sağlığım buna izin vermiyor. Parası olanlar emekli oldu ama ben yapamıyorum. Ne zaman emekli olacağım? 6 ay çalışmak bize yetmiyor. Tanrı bulmamıza yardım etsin. Seçimlerden önce ‘çalışıyoruz, mücadele ediyoruz’ diyordunuz. Nerede? Oyları aldın, git. “Gittin. Ayı gibi hissediyorum. 6 ay çalış, 6 ay uyu. Üzgünüm ÇAYKUR işçileri ayı gibi, 6 ay çalış, 6 ay uyuyor” dedi.
Bir başka kadın işçi ise, “Kira ve faturalar 12 ay. Devlete 6 ay kira ödemiyorum. Elektrik 12 ay, doğalgaz 12 ay, su ise 12 ay faturalı. Kiralar 6 aya düşsün, 6 aya da anlaşacağız. ÇAYKUR’da taşeronlar çalışıyor.” “Çay atıklarından kömür çıkıyor ama ÇAYKUR işçileri bundan faydalanamıyor. Çalışmadan bir kuruş istemiyoruz, 12 ay çalışmak istiyoruz” dedi.
‘SÖZLER GERÇEKLEŞTİRİLMEDİ’
17 yıldır kadrolu olmadan çalıştığını söyleyen kadın işçi şunları söyledi:
“8 yaşındaki oğlum bile artık neyin ne olduğunu biliyor. 2007 yılında girdim ve aslen Denizliliyim. Buraya gelip Çay Uzmanlığı Meslek Yüksekokulu’nda çay uzmanlığı okudum. 17 yıl boyunca 4 ay ile başladılar. 6 aya çıkardım, yılın 6 ayı çalışıp geri kalan 6 ayı da yaptım.” Bizi hiç umursamayan bir kurumun çalışanlarıyız. Benden öncekilere nasıl takım verildiyse, bu takım da bizim hakkımızdır. Bu, verildiği anlamına gelir, bu, verilebileceği anlamına gelir. Bu ülkede yaşamak bizim için sadece 6 ay mı? Geriye kalan 6 ay boyunca ne yiyip içeceğiz? Benim sadece eşimin maaşı var. Konut taksitim var ve çocuklarımın okul harçlıkları var. Ben de bu iktidar partisine oy verdim, yıllarca vaatlerde bulundular. Sendika da aynı şekilde ama hiçbir şekilde sözlerini yerine getirmiyorlar. Biz de bu ülkenin vatandaşıyız. Bu tür olaylar hangi ülkede oluyor? 6 ay yatakta mı?
(HABER MERKEZİ)
