AK Parti Sözcüsü Çelik, Merkez Yönetim Kurulu toplantısına ilişkin açıklamalarda bulundu: (2)
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, İsrail-Filistin çatışmasına ilişkin, “Derinleşen çatışmanın peşinde koşmak, diplomasiyi bir kenara bırakmak, siyasi çözüm arayışını bir kenara bırakmak, ateşkesi reddetmek, insani yardımı engellemek bir devlet düzenine yakışmaz” dedi. durum.” “Bu bir cinayet çetesine yakışan bir davranış.” söz konusu.
Çelik, parti Genel Merkezinde düzenlenen AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı devam ederken basın toplantısı düzenledi.
İsrail ile Filistin arasındaki çatışmaların sona ermesi ve iki devletli çözümün hayata geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Çelik, “Sorunun çözümü askeri değil, sorunun çözümü siyasidir. Çünkü bugünkü çatışmaları ortaya çıkaran durum ve Bu işgal sonucunda daha önceki çatışmaları ortaya çıkaran durum ortaya çıktı: “Coğrafi bütünlüğü olan, başkenti Doğu Kudüs olan iki devletli bir Filistin devleti kurulmadan bu meseleyi hiçbir şekilde çözmek mümkün olmayacaktır.” İşgal bitmeden.” dedi.
Filistin’deki işgali görmezden gelerek normalleşmeyi sağlamaya çalıştıklarını belirten Çelik, işgal devam ettiği ve aksiliklerin olumlu ve anlamlı siyasi çözümlere dönüşmediği sürece gerginliklerin rastgele sona ermesinin mümkün olmadığını belirtti.
Çelik şöyle devam etti:
“Bütün bunlar olurken ABD, kurallara dayalı bir düzenden bahsediyor. Kurallara dayalı bir uluslararası düzenin oluşabilmesi için herkesin hukuk çerçevesinde hareket etmesi gerekiyor. İsrail’in çocukları öldürme hakkını bunu söyleyerek savunanlar Kendini savunma hakkına sahip olanlar veya bunu görmezden gelenler, kurallara dayalı uluslararası sistemin en önemli kişileridir.” Onlar şu anın en büyük provokatörleridir. Buna karşı en büyük provokasyonu yapanlar onlardır. Bir yanda Netanyahu hükümetinin saldırganlığı, diğer yanda gelecek yıl yapılacak Amerikan seçimleri nedeniyle artık bir iç siyasi mesele, bir iç siyasi yarış haline gelmiş, pek çok insan hayatını kaybediyor. bu bombaların altında. Kaybediyor.”
“Masum insanlar ölmeye devam ediyor”
Bölgede olaylar başladığında ilk düşünülmesi gereken şeyin barışçıl akılla, siyasi akılla ve çözme kapasitesiyle meselenin nasıl ele alınacağı olduğuna işaret eden Çelik, şöyle konuştu:
“ABD’nin ilk yaptığı şey neydi? Oraya savaş gemisi göndermekti, uçak gemisi göndermekti. Şimdi ne yazık ki bu noktada Gazze’de deneyimi olan bazı Amerikalı askeri yetkililerin gönderilmesinden söz ediliyor. Coğrafyaları çok daha ciddi bir şekilde İsrail’e yazın.Ne sebeple?İsrail’in yapmaktan bahsettiği kara operasyonunu güçlendirmek üzere. Yani artık kurallara dayalı sistemden bahsedecek ve bazı askeri yetkilileri de bir yere göndereceksiniz ki daha fazla insan öldürsünler. Bu tutum başından beri analiz odaklı değil, tam tersine bölgedeki çatışmayla ilgili.” “Maalesef durumu büyütecek çok yanlış yönelimli bir yaklaşımın var olduğunu kamuoyuna gösterdi.”
Çelik, Amerikalıların tüm dünyanın isyan ettiği bombalamalara karşı uçak gemilerini, savaş gemilerini ya da benzer coğrafyalarda tecrübeli subayları göndererek çatışmanın derinleşmesine katkıda bulunmaktan başka bir şey yapmadığını vurguladı.
Olaylar başlar başlamaz İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, “Öyle şeyler yapacağız ki tüm Ortadoğu’nun haritası değişecek” dedi. Söylediğini belirten Çelik, şunları söyledi:
“Netanyahu’nun saldırı olur olmaz, olaylar başlar başlamaz ortaya çıkıp Ortadoğu haritasını değiştirmeye çalışması, burada rastgele bir saldırıya cevap vermek yerine başka bir hamleyi uygulamaya çalıştıklarını gösteriyor.” Bunu bir fırsat olarak değerlendirerek planlar yapıyor, hayal edebiliyor musunuz? Tüm dünyanın küresel güç çabası, 360 kilometrekarelik bir alanda Gazze’de yoğunlaşıyor. Bu güçlere karşı çıkan güçler şimdi de oraya, kıyı açıklarına savaş gemileri gönderiyor. Gazze. Dünyadaki tüm vekalet savaşları, dünyadaki tüm güç çabaları 360 kilometrekarelik Gazze topraklarına dökülüyor. Peki tüm bunlar olurken neler oluyor? “2 milyon insan açık alanda yaşıyor” -Hava hapishaneleri her gün bombalanıyor ve her gün ölüyor. Bütün bu güç satrancında, bütün bu iktidar mücadelesinde, bütün bu vekalet savaşlarında masum insanlar ölmeye devam ediyor.”
Çelik, Gazze’de yaşananların uluslararası düzenin her türlü meşruiyetinin iflası anlamına geldiğini belirterek, “Bir yere diplomatik akılla, savaş aklıyla girilirse, çözüm önerisiyle bir yere gidilirse, bu akılla gidilir” dedi. Bir uçak gemisi, eğer oradaki çatışmanın derinleşmesine izin verilirse ve bu derinleşme daha fazla ölüme yol açarsa, diğer güçlerin de zaman zaman aynı şekilde hareket edeceğini ifade etti.
2 milyon Filistinliyi Mısır’a gönderiyoruz
Çelik, Filistinlileri Mısır’a sürgün etmenin çözümmüş gibi konuşulmasının ahlak dışı bir yaklaşım olduğunu belirterek, “Filistinlileri kendi topraklarından alıkoyacaksınız ve ‘Sizi bu topraklardan sürüp, Filistin topraklarına gönderiyoruz’ diyeceksiniz. Başka bir ülke.’ Kimin buna hakkı var, burası Filistin toprağı, bu insanları bombalayıp öldüreceksiniz, sonra onların ateşkes çağrılarına olumsuz cevap vereceksiniz, sonra da 2 milyon insanı Mısır’a gönderelim… Ne olduğu açık. 2 milyon insanı başka bir ülkeye gönderip, bulundukları yerden göçe zorlamak felaket olur.Bunun ne kadar büyük bir insanlık trajedisine yol açacağı açıktır. Bütün bu bölgede ne kadar büyük çalkantılara yol açacağı açık.” dedi.
Filistinlilerin Mısır’a gönderilmesi teklifinin, Filistin Devleti’ni tamamen ortadan kaldıracak bir yaklaşım olduğuna işaret eden Çelik, “Cumhurbaşkanımız olayın ilk anından bu yana çok güçlü davranarak her iki taraftan da sivillerin öldürülmesine karşı çıktı ve şunları söyledi: İki devletli çözümün hayata geçirilmesi bu sorunun son çözümüdür.” “Diplomasi yürütüyor. Türkiye Cumhuriyeti artık ateşkesin sağlanması ve siyasi çözümün hayata geçirilmesi için tüm imkan ve kabiliyetleriyle en güçlü şekilde öne çıkmıştır.” söz konusu.
“Derhal ateşkes ilan edilmeli”
Çatışmaların derinleşmesinden siyasi proje yaratmak isteyen ülkelerin, hiçbir şekilde çatışmaların derinleşmesinin yanında olmayacaklarını, sivil ölümlerinin de yanında olmayacaklarını vurgulayan Çelik, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bütün bunlara karşı siyasi çözümün hayata geçirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu nedenle derhal ateşkes ilan edilmelidir. Bu ateşkes garantör altında olmalı ve tüm taraflar, başta çocuklar ve kadınlar olmak üzere ellerinde tuttukları sivil rehineleri derhal serbest bırakmalıdır.” O zaman tüm uluslararası toplum iki devletli çözümün sorumluluğunu üstlenmeli. Aksi takdirde buna karşı çıkan herkes bu cinayete ortak olacaktır.”
Ateşkes denildiğinde veto edenlerin, veto sonucunun binlerce çocuğun ölümü anlamına geleceğini bilmiyormuş gibi davrandığına dikkat çeken Çelik, şöyle konuştu:
“Başkentlerde insanlığın vicdanı yaşıyor ama Batılı hükümetler tam tersi bakıyor. Dolayısıyla artık devlet aklını kullanmanın, barış perspektifini ortaya koymanın, siyasi akılla hareket etmenin, diplomatik aklı devreye sokmanın zamanıdır. Diplomasiyi bir kenara bırakarak çatışmayı derinleştirme peşinde koşmak, “Siyasi çözüm arayışından vazgeçmek, ateşkesi reddetmek, insani yardımı engellemek devlete yakışmayan, cinayet şebekesine yakışan bir davranıştır.”
Ömer Çelik, devletlerin meşruiyet kazandığı hukuka göre hareket etmesi gerektiğini vurguladı ve şöyle devam etti:
“Devletler örgütlü hareket etmeye başlarsa, kimsenin barış içinde yaşayamayacağı bir uluslararası düzen kalmayacaktır. Bu nedenle derhal ateşkes ilan edilmeli, çatışmalar durdurulmalı.” Sivil rehinelerin serbest bırakılması. Bu bağlamda Sayın Cumhurbaşkanımızın çalışmaları en güçlü şekilde devam ediyor ve devam edecek. Devletimizin elindeki tüm imkan ve kabiliyetler, bahsettiğimiz bu barış perspektifinin ortaya çıkması, bu bombalamaların durdurulması, üstelik cinayetlerin önlenmesi için.”
(Devam edecek)